Düğün günü stresinizi azaltacak 3 fikir

Bir çok gelin, düğün günlerinde yaşayacakları telaşın farkına geç varıyor. Oysa, gelinin kendi hazırlıkları, dış mekan çekimi, düğün mekanına ulaşım, son dakika düzenlemeleri, davetlilerin karşılanması derken, o büyük gün bir koşuşturma şeklinde yaşanıyor, ve en ufak bir aksilik bile krize neden olabiliyor. Ancak önceden planlayabileceğiniz bazı stratejik hazırlıklarla, düğün stresi yaşama riskinizi minimumda tutmanız mümkün.

stressiz düğün için öneriler

Çiftlerimin düğün günlerini keyifli bir şekilde yaşamaları benim için de çok önemli. Bu yüzden gelinlerime, o günün daha rahat ve sorunsuz geçmesi için bazı önerilerde bulunuyorum. Düğün stresinizi azaltmaya yönelik bu önerilerden ön plana çıkan birkaç tanesini burada da paylaşmak istedim.

1. Siz kuaföre gitmeyin, kuaför size gelsin

Bir örnekle başlayalım; aşağıda gördüğünüz gibi, 2015 gelinlerimden Ezgi, makyözünü eve çağırarak, hazırlıklarını rahat bir ortamda yapmanın keyfini çıkardı. (Ezgi’nin düğün hikayesinin tamamını bu sayfada inceleyebilirsiniz)

Gelin-Kuaför-220-0241

Düğün gününde herşey sizin mutluluğunuz ve rahatınız için düzenlenmeli, değil mi? O günün prensesi olarak, hizmetin sizin ayağınıza gelmesi, sizin hizmet sağlayıcıya gitmenizden çok daha doğru olmaz mı? Saç ve makyaj hazırlıkları için, zaten sıkışık olan düğün gününde bir de kalkıp kuaföre gitmek, bence gelinleri gereksiz yere yoruyor. Oysa kuaför ve makyaj hizmeti de aslında size gelebilecek hizmetlerden biri. Her kuaför salonu, Finlandiyalı gelinim Ruzanna’nın seçtiği kuafördeki sakin ortamı sunabilse sorun olmayacak, ama maalesef durum her zaman böyle olmuyor.

Keşke her kuaför salonu, Finlandiya'lı gelinim Ruzanna'nın seçtiği kuafördeki sakin ortamı sunabilse

Daha önce siz de, bir hafta sonu kuaföre gidip, bir, hatta birden fazla gelinle karşılaştıysanız bilirsiniz; kuaför salonu bir gelin için ideal bir ortam gibi görünüyor mu? Üstelik çalışanlar, haklı olarak, gelinin yanı sıra diğer müşterilerle de ilgilenmeye çalışmıyor mu? Bir kuaför salonunda, Zeynep’in bir otel odasında yaptığı gibi manzaraya karşı ayaklarınızı uzatarak hazırlıklarınızı yaptırabileceğinizi hayal edebiliyor musunuz? (Bu keyifli düğün gününün hikayesi burada)

Gelin-Kuaför-245-7144

Olaya başka bir açıdan daha bakalım; İstanbul gibi, trafiğin her türlü sürprizi bize cömertçe sunduğu bir şehirde, sadece kuaförde geçireceğiniz 3-4 saati değil, kuaföre gidip dönme süresini ve yorgunluğunu da hesaba katmanız gerekecek. Bu da değerli zamanınızdan ve enerjinizden biraz daha fedakarlık etmeniz anlamına geliyor. Bunu bir de, makyajını düğünün gerçekleşeceği mekanın yemyeşil bahçesinde yaptıran Duygu‘nun keyfi ile karşılaştırın.

Gelin-Kuaför-241-0576

Düğün gününde kuaföre gitmek, gelinliği evde ya da otelde giymek isteyen bir çok çift için ek bir problem daha yaratıyor; gelinliğiniz üstten giymenizi gerektiren bir model olmasa bile, duvağınızı ya da tacınızı, gelinliği giydikten sonra ve kuaförün yardımıyla takmak gerekebiliyor. Bunun için kuaföre ek bir sefer düzenleyemeyeceğinize göre, gelinliği kuaförde giymek durumunda kalıyorsunuz. Ve maalesef salonların sunduğu giyinme ortamı pek iç açıcı olmayabiliyor. Mesela Ankara’daki bir düğünde gelinim Gülçin, gösterişli bir düğün ile evlenmesine rağmen, gelinliğini kuaförün mutfağında giymek zorunda kalmıştı.

Kuaför-261-0050

Oysa kuaför ve makyöz sizin otelinize ya da evinize gelirse, hem o önemli günün değerli vaktini yollarda harcamamış olacaksınız, hem de saç ve makyajı zaten alışık olduğunuz ya da rahat edebileceğiniz bir ortamda huzurlu bir şekilde yaptıracaksınız. Üstelik sevenleriniz rahat bir şekilde sizin yanınızda olup size destek verebilecek. Ek olarak, evde dikkat dağıtıcı ve günün büyüsünü bozucu olaylarla karşılaşma ihtimaliniz daha düşük (Mesela, daha önce hikayesini paylaştığım düğünde, gelinin hazırlıkları sırasında kuaföre giren hırsız gibi)

2. Erken nikah saatlerinden kaçının

Öncelikle belirteyim; elbette nikahınız, minik izleyicilerin de huzurunda imzayı atan Damla ve Abdullah’ınki gibi, düğün ile birlikte olacaksa bu sorun zaten kendi kendine çözülmüş oluyor.

Nikah-360-1497

Ancak eğer nikahınızı gündüz saatlerinde, düğünden ayrı olarak yapmayı düşünüyorsanız, mevsimin elverdiği ölçüde geç bir saati tercih etmeye çalışın. Genelde evlendirme dairelerinde günün ilk nikahı  saat 11:30 gibi kıyılıyor. Bunun öncesinde gelin hazırlıklarının yaklaşık 3-4 saat sürdüğünü düşünürsek, düğün gününüzde hazırlıklarınıza sabah çok erken başlamanız gerekecek. Bu da, zaten uzun ve yorucu geçecek olan günün sonundaki asıl eğlenceye pek enerjinizin kalmamasına sebep olacaktır. Mesela Burcu ve Murat öğleden sonra bir saatte gerçekleştirdikleri nikah töreninin ardından, gece Bosphorus Palace Hotel’de yaptıkları düğün için hala enerjileri vardı.

düğün stresi azaltmanın yolları

Bana soracak olursanız, eğer düğünden ayrı bir nikah planlıyorsanız, öğleden sonra 3-4 gibi bir saati tercih etmeniz ideal olacaktır. Bu durumda, hele de ilk maddedeki öneriyi dinleyip kuaförü eve ya da otele çağırdıysanız, hazırlıklarınıza saat 11:00 gibi başlamanız yeterli olur. Böylece sabah uykunuzu almış bir şekilde kalkıp, ailenizle ya da müstakbel eşinizle keyifli bir kahvaltı edip, o büyük güne pozitif başlayabilirsiniz. Nikah ve takı töreninden sonra da dinlenip düğün mekanına geçmek ve düğünden önce birşeyler yemek için size yeterince vakit kalacaktır. Elbette eğer davetlileriniz 5-6 kişiden ibaretse, Amerikalı Joe ve Filipinli Jive’ın düğünündeki gibi, nikahınızı da otel odanızda yapmak teorik olarak mümkün, ancak bu sık rastlanan bir durum değil.

Nikah-040-0810

Bazı çiftler (özellikle beni takip etmediği için düğünleriyle ilgili farklı fikirlerle tanışmamış olanlar:) ), nikahı geç saatte yaparlarsa, sonrasında dış mekan çekimine zaman kalmayacağını düşünüyor. Bu durum için de sizlere aşağıdaki 3 numaralı stres azaltma taktiğini öneriyorum.

3. Düğün gününüzde düğün fotoğrafçınıza fazla zaman ayırmayın

Evet farkındayım, bu belki de bir düğün fotoğrafçısından duyabileceğiniz en son tavsiye 🙂 Bu tavsiyede bulunabilecek tek fotoğrafçı türü bir belgesel düğün fotoğrafçısı olabilir. İzin verin açıklayayım;

Pozlar-228-0899

Düğününüzü ne için yapıyorsunuz? Sevdiğiniz kişiyle hayatınızı birleştirmenizin mutluluğunu tüm sevenlerinizle paylaşmak için değil mi?

O gün ne kadar vaktiniz olduğunu düşünün. Tam olarak kaç saat? Bunun ne kadarı hazırlıklarla, ya da trafikte, ya da masaları dolaşarak geçecek? Sevdiklerinizle birlikte olmak için size geriye kalan süre ne kadar? Peki ya 2 saatinizi, hatta daha fazlasını fotoğrafçıya ayırırsanız?

Pozlar-232-1735

Durun, hemen panik olmayın. Düğün fotoğrafı çektirmeyin demiyorum. Bu konuda Vogue kadar ileri gidecek değilim (Geçtiğimiz günlerde Vogue dergisi, çiftlerin profesyonel düğün fotoğrafçısına ihtiyaçları olmadığını iddia etmiş, bu yüzden hem fotoğrafçılardan hem de çiftlerden tepki toplamıştı).

Ben diyorum ki, düğün fotoğraf çekiminiz, bir gelinlik markasının katalog çekimi gibi olmak zorunda değil. Artık dünyada düğün fotoğrafları, çifte 2 saat poz verdirerek çekilmiyor. (O şekilde yapılan çekimlere nasıl farklı bir isim verdiğimi daha önceki şu yazımda okuyabilirsiniz) Pozlu fotoğraf çektirmek, düğün günü planında başrolü oynamıyor. Onun yerine, çift günün tadını çıkarıyor, fotoğrafçı ise çiftin zamanını çalmadan, anı yakalayarak, düğün gününün gerçek atmosferini ve duygularını ölümsüzleştiriyor, pozlu fotoğrafları da uygun bir ortamda kısa sürede çekiyor. İyi bir fotoğrafçı, Buse’nin ailesinin apartman dairesinin loş koridorunda elde ettiğimiz bu fotoğrafı ve benzerlerini 15-20 dakika içersinde nasıl üretebileceğini biliyor.

Pozlar-312-0528

Elbette pozlu fotoğraflarınız da olmalı. Türkiye’de gelin-damat fotoğrafı çekimine 2-3 saat ayırılıyor olsa da, ben dahil az sayıda fotoğrafçı, günün sizin gününüz olduğunun farkında, ve o özel günün değerli saatlerini sizden çalmadan, aynı üretim bandından çıkmış görüntüsü vermeyen fotoğraflar elde edebiliyor. Evet, düğün fotoğrafçısı bütün günü sizi fotoğraflayarak geçiriyor, ama gün boyunca sizin fotoğrafçıya ayırdığınız süre yarım saati geçmiyor. Ve inanın, harika pozlar için yarım saat yeterli oluyor. Üstelik bu pozlar için, düğününüzle ilgisi olmayan bir mekana gitmenize ve trafikte zaman geçirmenize de gerek yok. Poz vermekten hoşlanmayan çiftler için ideal çözüm!

Mesela aşağıdaki fotoğrafı çekmek için, Serra ve Sercan ile İstanbul’un gelin-damat çekimleri konusunda popüler olan parklarından hangisine gittiğimizi tahmin edebilir misiniz?

Pozlar-272-4670

Sizi çok fazla zorlamadan cevabı ben vereyim; HİÇ BİRİNE!! Bu fotoğrafı ve dahasını, Erenköy’deki kuaförden çıktıktan sonra yakınlarda gördüğümüz bir apartmanın bahçesinde yaptığımız 15 dakikalık çekimde elde ettik.

Eğer siz de kendi düğünüzde “en özel gününüzü bana göre ayarlamayın. siz kendi gününün keyfini çıkarmaya odaklanın” diyebilen bir fotoğrafçı ile çalışmayı düşünürseniz, çalışma şeklimi örnekleriyle birlikte inceleyip daha fazla bilgi talep etmek için şu sayfayı kullanabilirsiniz.

Öte yandan, eğer fotoğraf çektirmekten hoşlanıyorsanız ve gelinlikle uzun uzun poz vermek istiyorsanız, o zaman da çekimleri düğünden farklı bir günde yapmak en mantıklısı. Böylece hem dış mekan çekiminizi yurt dışı dahil dilediğiniz yerde yapabiliyoruz, hem de siz düğün gününde vaktinizi değer verdiğiniz kişilere, ve kendinize, ayırabiliyorsunuz.

Size önerim, sizin için en doğru olan düğün fotoğrafçısı ile çalışmanız.

GÜNCELLEME: Bu yazıyı ilk hazırladığımdan bu yana, aklımda, burada anlattıklarıma benzer konularda bir çok yeni fikir daha oluştu. Mesela, hem aileleri mutlu edip, hem de düğünü kendi istediğiniz gibi yapabilmek konusunda. Ya da ideal düğün günü akışı konusunda. O fikirleri derleyip bir e-kitapçık haline getirdim, ve talep eden herkes ile ücretsiz olarak paylaşıyorum. Siz de düğününüzü daha keyifli hale getirmek için bu linki kullanarak e-kitapçığa ulaşabilirsiniz.

 

TAGS:

ÖNCEKİ YAZI
SONRAKİ YAZI

Bu yazıda en çok ilginizi çeken şey ne oldu?

TYPE & HIT ENTER